Kayıp Seyyah sıkılmakta yeni bir boyuta yükseldi belli ki. Sıkılmanın dördüncü boyutunu keşfedip tecrübe ederek adını sayko-fiziko alanına altın harflerle yazdırdı.
"Çöküş" adlı bu leş eseri okumadım. Daha doğrusu okuyamadım. Hayatımda ilk defa Kayıp Seyyah'ın bir yazısını okuyamadım. İlk kelimesinden itibaren Stephen Seagull tarafından seslendiriliyormuşçasına (amma uzun kelime..) bir sıkılganlık insanın yüzüne sarımsak nefesli bi ihtiyarın soluğu gibi çarpıyor.
Kendisini tebrik ve takdir ediyorum. Yıllardır "okunmamak" üzere yazdığımız yazılarımızı bir üst seviyeye çıkardı, "okunamamak".
Ve bu sebeple aranan adamlıkta da bir seviye atlayarak "the aranan adam" ünvanını elde etti. Fakat kendisi Türkçe seven bir arkadaş olduğu için bu ünvanı Türkçeleştirip kendisine
DARLANAN ADAM
ünvanını hiç çekinmeden veriyorum.
Hayırlı olsun Darlanan Adam. Çabuk o elindeki gemiyi "ilk uygun limana" park et ve Mecidiyeköy'ün sokaklarında kaybol.
Çifte Kavrulmuş Adam
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder