23 Aralık 2021 Perşembe

Selamlama

Günaydın,
iyi günler,
iyi akşamlar,
iyi geceler:
Siz bu yazıyı ne zaman okuyorsanız. Tabi eğer okursanız...

2014 senesinin yaz mevsimiydi. Yurtta ve dünyada muhtemelen bir çok önemli gelişme yaşanmıştı ve yoğun bir gündem vardı. Bu keşmekeşin arasında sessiz sedasız, kendi halinde, kimseye çaktırmadan, hiç dikkat çekmeyen bir şey yaşandı. Tarihe geçmedi. Kayıtlara düşmedi. Haberlere çıkmadı. Yaşayanların bile umrunda olmadı. Yani....ArananadamlaR kuruldu.

16 Ağustos 2014 günüydü. Burada yayımladığım ilk yazımı Yenikapı'dan Bandırma'ya giden bir gemide yazmıştım. Aradan çok denizler geçti, üzerinden çok mürekkepler aktı.


Mahluk sudan suda erir, insan haktan hakta erir.
Kim neydense onda erir, özünde erir özüne erer.


Dinle İbrahim, bunları bir daha duyamazsın benden.

Ben modern zaman insanı olarak geceleri çölde göğe bakıp düşünmek imkanını pek bulamadım. Bu imkanı bulanların aslında bu işi bir nevi kumdan bir denizde yaptıklarını varsayarak ben de gittim, sudan bir çölde yaptım.

Yolunu kaybetmiş bir çöl gezgini için nereden geldiğini ve nereye gideceğini bilmenin çok da bir ehemmiyeti yoktur. Onun için gökteki güneş, ay ve yıldızlar haricinde başka bir kılavuz da yoktur. (Yani) sadece çölde değil, koca bir kainatta da kaybolmuştur. Kayıp bir ruhtur...

Aranmak için, aranan olmak için bir kayboluş halinin farkında olmak gerekir. İşte size ısrarla vermediğimiz tanım, budur. Aranmak bir bilinç halidir, bir kayboluş farkındalığıdır. Farkında olmak, bir azaptır. Azap, insanı karanlıklara atar. Karanlık, ruhu boğar. Boğulan bir ruh, bir an olsun nefes alabilmenin yolunu arar. Aramak, yola çıkarır. Çıkılmış bir yol, aranmaktır. Aranmak, bulamamaktır. Bulamamak, azaptır....


Bende benden başka benden bir tane daha
Bend olmuşum ben ona bende olmakta sana


Değişim engellenemezdir. Bir değişim zamanında buna uyan ve karşı çıkan iki kişi de aslında o zamanın insanıdır. Değişim tamamlanınca uyum sağlayana "yeni", direnene "eski" denir. Eskimek de bir değişimdir (ama eskimek her zaman kötü bir şey değildir). (Yani) değişim engellenemezdir. Anlıyorsun değil mi İbrahim, mesele değişim karşısında takındığın tavırdadır.

Bir manzara karşısında bakan ben, gören'e
Bir sesin varlığında duyan ben, işiten'e,
Bir temas anında dokunan ben, hisseden'e,
Bir hakikat görünce kendine alan ben, kendini veren'e dönüştü. Yani bazı dönüşümler de varmış ki insan, insan olurmuş.

Sözü çok uzattık.. Lafın tamamı (...), arif olan anlar.


Gündüz ortasında güneşe karşı söz söylenir mi?


2020 yılında yurtta ve dünyada çok büyük olaylar yaşandı. İnsanlık yeni bir sürece girdi. Tarih hepsini yazacaktır. Belki de milad olacaktır. 

Bu yoğun gündem arasında başka bir süreç daha yaşandı. Belki de hiçbir insan bu sürece şahit olmadı. Ne dilimin böyle bir şeyi anlatmaya gücü yeter, dilin yoktur takati bu hali şerhe, ne de bu hissi tatmayan bunu anlayabilir, niceler erdiremez akıl bu derde. (Yani) yeniden doğdum. Bu ise belki değil kesin bir miladdır.

Eski Samet, Yeni Samet'i yolda görse tanımaz. Yeni Samet, Eski Samet'i üzülerek seyreder, bir gün yolunu bulur inşallah, der. Yeni Samet, Eski Samet'in ardından 2020'den beri bakıyor. Ne de olsa eski alışkanlıkları terk ettiren bir milad bu. 

Kanada'dan Japonya'ya giden bir gemide yazıyorum bu yazıyı.

Artık yol bulunmuştur. Aranmak bitti.


Samet.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder