5 Ekim 2021 Salı

Parantez

Hiç okunmamış bir şiir, hiç yazılmamış bir mektup, hiç söylenmemiş bir şarkı, hiç anımsanmamış bir mazi gibiyim.

Dört büyük roman.

Belki dört büyük Larousse.

Belki dört cümlecik.

Belki de ....


Uzaklarda bir şehir görünüyor. Sarı titrek ışıkları dağların yamacına gelişigüzel serpilmiş. Her bir ışık belki bir ev, belki bir sokak lambası. Her bir ışıkta belki bir hayat belki bir sır saklı. Her biri bilinir bir bilinmez... Her biri (içinde yaşayanların bildiği) bir (hayattır ama biz uzaktan seyredenler için bir) bilinmez..(dir.)

Her birisinde kim bilir ne gizemler saklıdır.

Bir şair hiç okunmamış bir şiir yazmıştır. Okunmamış bir şiir olur mu hiç? Şiirler okunmak içindir. 

(Belki) bir şair (sadece bir kişinin okuduğu ama başkası tarafından) hiç okunmamış bir şiir yazmıştır.

Bir şair (muhatabınca) hiç okunmamış bir şiir yazmıştır.

Bir(ini çok seven bir) şair (defterine o sarı ışıklar altında) hiç (kimse tarafından layıkınca) okunmamış bir (aşk) şiir(i) yazm(aya niyetlenip de bundan caym)ıştır.

Sadece bir cümleydi oysa ki. İçerisinde saklı bir sürü anlam ve hikayesiyle birlikte, sadece bir cümle.

Halbuki insan bir cümleden fazlasıdır. Belki de her şeyden biraz biraz ama hepsinden fazladır.


Kimsenin konuşmadığı bir dil, inanmadığı bir deli, okumadığı bir kitap, hiç sorulmayan bir soru gibiyim.

Bende daha ne gibi'ler var da, neyse...

Bir kelime, bir cümle, (tam manasıyla) bir parantezle anlaşılabilir. Zira yazı, sözün ve muhayyilenin tamamı değildir. Hendese ilmince türevidir, fizik ilmince yansımasıdır. Velhasıl, insan da parantezi açılmadıkça tam anlaşılmaz. İnsana parantezini açacak, onu anlayacak bir anti-parantez lazımdır.

"Aç parantez, (günaydın lan yaşamak!, kapama, s*ktir et, açık kalsın parantez." diyen Ferhan Sansua bu konuya kendi lisan-ı garibince değinmiş vakt-i zamanında.


İnsan kimi zaman anlatmak, kimi zamansa anlaşılmak ister. Fakat bazı insanlar derin cümleler, kitaplar gibidir. Okudukça anlaşılır, tekraren okudukça anlamları saçılır. Sabırla okumaya devam ettikçe (içinde) kaybolunabilir.

Bir beyaz kağıda bir nokta koyunca o kağıda kirli diyemeyiz, ama artık temiz de değildir. Bir şeyi yarım yapınca yapmamış sayılmayız, ama hala yapmış değilizdir de.

İşte bu (okudukça açılan kitaplar gibi olan) insanlar tam anlaşılmadığı sürece anlaşılmış değillerdir.

Onlara büyük parantezler açmak gerekir. Dip notlar düşmek gerekir. Derindirler, dikkat etmeli, dibe dalarken boğulma riski vardır.


Uzaklarda cılız bir ışık görünüyor. Bunaltıcı(lığı sıradanlaşmış bir İran) güneşin(in) altında, sonsuza kadar uzanıyormuş gibi görünen patika bir yolda, tıngır mıngır ilerleyen bir kamyonetin şoförünün (kötü bir) radyoda dinlediği yerel farisî bir bağrı yanık türkünün (hoparlörden çıkan) cızırtısı gibi titriyor uzaklardan gördüğüm bu cılız ışık.

(Bende daha ne gibi'ler var demiştim.)

Neyse......(artık parantezlere lüzum yok)


Hiç gidilmemiş bir yol gibiyim.


Nevrûzî - 04.10.2021, Cezayir açıkları.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder